31 Ekim 2012 Çarşamba

Bebek Seviyoz

Duyan duymayan kaldı mı bilmiyorum ama, ikinci kardeşim dünyaya geldi 2 ay önce. Aramızda birazcık yaş var ya kendisiyle, ablasından çok teyzesi gibi hissediyorum. YALNIZ BİR İNSAN BU KADAR MI BENZER ABLASINA. Hep erkek versiyonumu merak ederdim, leylekler duymuş heralde beni. Aynı kocakafa, aynı gözler, aynı keltoşluk, aynı mimikler. 16 yıl önceme bakıyorum sanki. Diğer kardeşim, Erdem, ben 8 yaşındayken doğduğu için onda pek idrak edememiştim abla olmanın nasıl bişey olduğunu ama şimdi tadını çıkartıyorum. Alıyoruz Kerem'i ortamıza, ailecek agucuk bugucuk yapıyoruz. Çocuk ağlıyor orada, biz annemle "AY NE KADAR TATLI DUDAK BÜZÜYOR BAKAR MISIN AY AY AY AYYY" diye birbirimize haykırıyor oluyoruz, bence büyüyünce acısını iyi çıkartacak.

Ders Çalışma Alışkanlığım Adam Oldu

Her insanın hayatında böyle en az bir kere hallelujah anı olur ya hani -bende genelde yılda bir falan oluyor, aramız çok iyi kendisiyle- ben GENE onlardan birini yaşadım. IB programına "düzenli çalışan adamın işi, sınavına son gün çalışırsan yapamazsın, planlı programlı olacaksın, günü gününe çalışacaksın, bak yoksa zorlanırsın" nasihatleriyle girdim, ama işte, ben bundan önceki 10 yıllık öğrencilik hayatımda MEB çocuğuydum, sınavlara önceki gün çalışır ezberler girerdim. Sınav soruları tahmin edilebilir sorular olurdu zaten, maddeleri tak tak tak yazar çıkardım sınavdan. Şuana kadar da bütün karnelerimi 5 getirdim -maşallah diyin! O yüzden heheyt dedim ben bunu da böyle yaparım ki, sonra tabi suratımda patladı. YOKMUŞ MEĞERSEM ÖYLE BİR DÜNYA. O yüzden baktım olmayacak, dedim ben artık önceden yapıyorum ödevlerimi, çalışmaya başlıyorum. Meğersem hayat ne güzelmiş? Dert, tasa, sıkıntı yok eheh AKŞAMLARI ÖDEV YAPMAK YERİNE DİZİ FALAN İZLİYORUM ARTIK. Çok mutluyum tavsiye ediyorum.

31 Mayıs 2012 Perşembe

Sınavların Bitimine 5 Kala

"Bugün son sınavdan önceki gün, bugün kurtuluş günümüzden önceki gün!" diye girmek isterdim tabi her okul arkadaşım gibi ama malesef öyle değil cumartesi günü de bir sınava girme derdinden muzdaribim sevgili arkadaşlarım. Öyle böyle değil, bir kere FCE kitabını açıp baktıysam. Ne çıkacak onu bilmiyorum. 1 buçuk gün sonra da sınav var. O da yetmezmiş gibi sonraki hafta IB sınavı var. Ama ne yalan söyleyeyim, yarın Dil Anlatım gibi dandik bir sınavı da atlattım mı, bir uçacağım bir hafifleyeceğim anlatamam. Sonra devir kıçı yat bütün yaz abicim -diyen Çiğdem okulun açık olduğu 8 ay boyunca da kıçını devirip yattığının farkında değil- dimi yani? Dizilerimi, filmlerimi, animelerimi izler, oyunlarımı oynar, gezmemi yapar, her bulduğumu da yerim. Bu da benim yaşam tarzım. "Ot gibi yaşayan poğaça suratlı kımıl zararlısı gece kuşu" derler bana buralarda -babam yani, aslında böyle kullanmıyor, bütün dediklerinin kombosu bu- ayağınızı denk alın abur cuburlar. Zaten yazın kilodan dertlenmeme gerek yok. Uyku düzensizliğinden bir zayıflıyorum sormayın, her yaz yatarak kilo vermekten Acıbadem Kurabiyesi Adam oldum, heryerim çatlak dolu. Çünkü kışın da yatıyorum, tabi uyku düzensizliği ya da sadece aklına gelince yemek yemek gibi bi olay olmuyo okul açıkken, bir göbek yapıyorum ouvv yani. Çağatay Koçtuğ görse "Senin yağ oranın %452 mi sevgılım?" der, o derece. Neyse az biraz çatı çalışayım ben. Bu ne abi sanki inşaat okuyoruz ha. -gülmeniz lazım burda- ehehah. Size de iyi ipucu veriyorum ballısınız. Gülmeyene trip atıyorum çünkü.

Son olarak;
Babamdan her gördüğü bitkiyi kökünden söküp götüren ot yamyamı insanlara karşı önlem çağrısı: Yeşillik istiyorsanız osuruk ağacı dikin.

Marjinal beyin sahipliği bizim ailede genetik de, ne bokum bir olaysa bir bana geçmemiş arkadaş.

22 Mayıs 2012 Salı

Maske


Şuan yüzümde yaklaşık 8-9 tane tepecik var, ergenlik bu kadar yaşanamaz. Bir de acıtmıyorlar mı? Hepsini yolsam da kurtulsam da diyemiyorsun, daha kötü oluyor, çikolata görmüş velet gibi yapışıyor oraya, gitmiyor itoğlu itler. Yok zaten sınav haftası, laf anlatamıyorsun kimseye ki. Herkesin beyin kulaktan akmış matematik çalışmaktan. O kadar sınav sivilcelisinin arasında kamufle olabiliyorum neyse ki. Ama yok dedim yani bugün. Yok Çidem dedim. Evde ne bulduysam suratıma sürdüm, maskeler mi demezsin, losyonlar mı, tonikler mi ne bulduysam abandım eşşek gibi. Şuan yüzüm gerdirilmiş maymun götü gibi ama çıkmaya yeltenmiş götü boklu sivilce adayları gitti, mutluyum lan. Maske çok eğlenceli bu arada. Kuruyor ya yüzde, Medusa'nın gözüne bakmış bedevi gibi hınk diye kalıyosunuz, olm çok eğlenceli lan! O kremler de daha kurtulamaz benden, kullanırım artık sürekli heralde -diyen Çiğdem bir daha o kutuları hayatı boyunca görmedi- yok şaka bi yana cidden artık cici kız oluciğim. Ya da bilmiyorum onun da boku çıkabilir. Ha maske demişken gözüme dilimlenmiş hıyar koymak çok istedim ama sonra çok komik geldi, gözüme koymadan yedim. Aman gözüme koyunca ne oluyor sanki? Midemde daha yararlı onlar, metabolizmaya daha çok katkıda bulunuyorlar. Ama yüzümün temizlenmesi acayip iyi geldi söyleyeyim. Sırıtarak geziyorum bildiğin.

btw maskenin bende resimdeki kızdan 12 kat daha komik durduğunu bilin, kızda ne kadar amele durduğunu da hesaba katarak.

7 Eylül 2011 Çarşamba

Oooo sen kalk Iron Maiden Greatest Hits 2011 indir internetten, o da çok saçmasalak bi biçimde bütün şarkılar tek dosyada birleştirilmiş çıksın. Aferön.

19 Mayıs 2011 Perşembe

True Blood

Evet bu diziye neden kafayı taktığımı bilmiyorum aslında. Dizi kurgusu olarak tıvaylayt kokusu çokça alınıyor aslında ama sadece başlarında.
Yani bir kız, kızı seven vampir, kızı seven shape-shifter -Jacob da shape-shifter bir kabiledendi sadece onların hayvanı kurttu o ayrıntı bile var yani zaten adam da köpeğe dönüşüyo burda-, vampir çocuğun sorun çıkartan üstleri falan.
Farkı ne? Dizide aşırı bolca kan ve cinsellik var. Hele ikinci sezonda yamyamlar şeytanlar gırla gidiyor. Bazı kısımları çok sıkıcı çünkü kızın zenci bi kankası var ve sürekli onun dramlarını falan dinliyosun ama onun dışında hoş dizi yani.
Tabi bu kadar +18lik bizim bu diziyi ingilizce öğretmenimizle izleyip sınıfta muhabbetini yapmadığımız anlamına da gelmiyor. Eğlenceli bişiy.
Ben şahsen dizi setindeki herkes birbirinin yatağından çıktığı için kim kimlerle yatmış karıştırıyorum ya da unutuyorum ki bu çok normal yani. Bi de sürekli rüyalarında öpüşüyolar başkalarıyla, gerçek mi hayal mı anlayamıyorsun falan. Bu rüyaymış da önceki gerçek miydi ki lan oluyorsun.
Sookie'nin tipi de bizim sınıftan bir kıza çok benziyor. Emine'ye selamlar :D
Ekin unuttuğum bişiy varsa hatırlat falans.
Emine'ye not: Sakın izleme diziyi bence. Akıl sağlığın ve bizim sağlığımız için *-*

21 Nisan 2011 Perşembe

Eleylelöelö

Ah blogum açılmış şuan farkettim, görünce ne kadaar mutlu oldum bilemezsiniz *-*
Blogumun sevgili mahkeme kararıyla engellendiği süreç boyunca tumblr ve wordpress falan denedim, ama sevgili internetim onları kullanmama izin vermediği için bu süreç başarılı olmadı. Ama şindi dert etmeye gerek yok zaten dimiy. Sadece København anılarım biraz tazeliğini yitirdiği için onları yazamayacağım o kadar -gerçi yazsam çok uzun sürerdi zaten kesin yarıda keserdim bence-

O kadar yani, bu bir açılış yazısı gibi bişiy olmalıydı ama yarın sınavım var-mış. Öğrenci olmak da zor bişiy. Bloguma baksanız her yazıda bi sınav bi ödev geçiyor illa. Günlük hayatı yansıtmamak ne zor hohoh